2. Kısım devamı.. Birinci kısımı hâlâ görmedi iseniz eğer, lütfen buradan devam ediniz >>>

Alfredo evine doğru ilerler ve evine varır. Mutfağından bir kalın bıçak ve balta alır, dışarıda duvara dayamış vaziyet halinde duran kalın bir balta vardır ve onuda alır, çuvallarıda doldurur el arabası ile geyiğe doğru ilerler. Tuhaf olan geyiğin orada olmayışıdır ve aşırı derecede kan ve et dokusu vardır, tellere yapışmış kan sıcak ve taze akıp duruyor, et dokuları tellere yapışmış, hayvan sanki Alfredo'nun düşüncesini bizzat hissetmiş ve endişe duymuşcasına o alandan tez vakitte kendine zarar vermesini düşünmeden uzaklamış. Ancak durum daha vahim gibi görünüyor. Nedeni ise ayak izleri var ve bir tanede değil, ondan öte ayak izleri kar durumunda bir hayli büyük gibi görünüyor. Bunun yol açtığı durum ne olabilir? Bu neyin ayak izidir ve bir geyiği o tellerden parçalayarak alacak olan kuvvet ne olabilir? Bir çakal mı? Aslan? Ayı? Buralarda pekâlâ Aslan olmaz. Genelde Ayı'larda kış uykusundadır. Bu durumda Aslan olabilir, ancak Aslanı Alfredo hiç şu ana değin görmedi, eğer görse idi bu bir ilk olurdu ve endişe duyabilirdi. Ancak şu anda gözlem durumunda her hangi bir keşif gelişimi söz konusu değil, yapılması gereken malum bir durum. Takip süreci.

Alfredo der: 'Bunu her ne yaptı ise ya da bilemiyorum kendiside yapmış olabilir. Ancak kendisinin tellere ne denli sıkı bir vaziyet halinde bağlandığını biliyordum. O yüzden tel kesme aletimide yanımda getirdim, ancak problem şu ki ben daha 5 dakika dahi olmadı bir baktım etim bulunduğu yerde mevcut değil. Malum kötü bir sonuç olan ayak izleride mevcut, ancak bu ayak izleri bir insan ayak izine çok benziyor, ancak bir insan ayak izide olamayacak kadar büyük bir çapta. Bunun takip sürecini başlatmam gerekiyor. Umarım sonum iyi olur, eve geri dönüp malzemelerimi bırakıp, tüfeğimi alıp, biraderimden aldığım şişeleride yanımda götürmek üzere alayım. Tanrı yardımcım olsun. Başkasına haber vermem gerekiyor aslında, ben bir kıraathaneye bir uğrayayım en iyisi. Ama öncesinde biraz işim var. Hazırlık yapmam gerekiyor.'

Alfredo hazırlık için evine döner, (1 Saat Sonra . . .)

Alfredo: 'Evet, tamam. Hazırım. Giyisilerim ve ışıklandırmalarım hazır. Tüfeğimin mermileri dolu ve şarjör yeterli seviyede. Şimdi diğer arkadaşlarımdan destek için yardım talep edeceğim, umarım kabul ederler..' (10 dakika sonra..)

Alfredo: 'Hey! Kimse var mı? Biraderler, neredesiniz? Hopp! !(Gürültülü Ses) kimse yok mu? Nereye gitmiş olabilirler ki, üstelik daha saat erken. Şimdi kasabada idaret uzaklıkta, oraya gitmek için kamyonetimi almam gerekiyor. Yine eve gideceğim. Pufff! :S' (Yarım saat sonra..)

Alfredo: 'Hey! Biraderim Abraham! Hop! Ben geldim. Alfredo, kapıyı aç. Abraham ! ! Tanrı aşkına bu adam nerede şimdi. En sinir olduğum şey, birisini bulamamak ya da bir malzemeyi. Hoppp! Abraham ! !(Gürültülü Ses) Neredesin Tanrının cezası herif. Diğerlerine bakayım diyeceğim ama, en yakın Abraham Biraderim vardı. O da evde yok, bu saatte akşam üstü nereye gitmiş olabilirsin ki, hay Tanrım!'

Alfredo Biraderi olan Abraham'ı bulamaz, işin garip yönü onun yaşadığı yalnızlık kalesine yakın kasabada da kimselerin olmayışı, Alfredo buralarda bir sığınak olabileceğini düşünerekten ve kıraathane de biraderinin dediği şu salgın olayınıda hatırlayaraktan devam eder: 'Hmm! Kıraathane aklıma geldi birden bire, durum o kadar vahim olabilir mi? Öyle de kasabada salgın yoğunlaşmış ve insanları birden bire öldürmüş olsa dahi zamanlar çelişiyor. Ne tür bir salgın üstelik bana en yakın olan Abraham Biraderimi dahi etkisi altına alıp tez vakitte öldürür ve bu ne tür bir salgın ki etrafta ceset ya da Tanrı Korusun ölümlere dair bir kanıt olmaz? Çok fazla çelişki ve sorular var, cevap bekleyen sorular. Ancak sorularımı yanıtlayacak bir kaynak yok, bir kanıt. Korkmaya başlıyorum.. Bu durumda evimde sığınmalı mıyım? Ya da kasabaya geçip araştırma mı sağlamalı mıyım? Ama ben yalnız ve tekim, o tür bir salgın var ise bende tehlikedeyimdir. Tüm kasabayı etkisi altına alan Abraham'a yani bana en yakın olan biraderime dahi erişmiş ve onu bir şekilde yok etmiş olan salgın ile ben nasıl baş edebilirim? O nedir?' Abraham'ı evinin arkasında kuşları elleri ile avlamaya çalışıyor iken görür ve devam eder: 'Abraham? Hey! Abraham ! !' Abraham ona doğru gelir, ancak tekin olmayan hâl ve hareketleri ile gelir. Alfredo bir terslik olduğunu sezmeye başlar, ancak Abraham'ın ona doğru hızlıca yaklaştığını görünce tedirgin olur ve birden bire 'Silah sesi . . .' Abraham'a ateş eder, Alfredo devam eder: 'Aman Tanrım (Endişeli..) , ben ne yaptım... (Ağlama..) en yakın biraderimi ben nasıl vurabildim?' Abraham vurulmasına rağmen yavaştan hareketlenir ve Alfredo: 'O nedir? Ne.. Neler olu... Neler oluyor??? Buradan neler oluyor Tanrı Aşkına, Abraham hareket ediyor, ama ben onu az önce vurdum ve yerde 20 saniye çakılı kaldı.. Neler oluyor ! !' endişeli bir hâl ile oradan tez uzaklaşır, en büyük hatası ise o şişelerden birini yakın zamanda içecek olmasıdır ve içmeden evvel Abraham'ın onu yaralayacağıdır..

Devam edecek ! !

-------------

Konuda ismi geçenler:

Charger: Alfredo - 51 yaşında.
Biraderin tekinin ismi şişeleri veren: Abraham - 55 yaşında.

Birinci kısımı hâlâ görmedi iseniz eğer, lütfen buradan devam ediniz >>>